Osmaniye
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    30.56
  • EURO
    32.84
  • ALTIN
    1982.3
  • BIST
    8757.66
  • BTC
    43248.04$

BANA DELİ DİYORLAR?..

09 Ekim 2021, Cumartesi 10:52

EVET; bana deli diyorlar ama neden?

            Bakınız; belki de bana deli diyenler deli. Kim bilir? Onun için; hak edenlere izah edeceğim ve yanlış yolda olduklarını BİZZAT hatırlatacağım. Hak etmeyenleri ise tenzih ederim. Onları da takdir edersiniz ki sevgi, saygı yüklü, açık yüreklilikle ve de tabiri caizse delikanlıca, bana yakışan bir eda ve yaklaşımla uyarmak istiyorum. Lütfen; ne olur kimse bana gönül koymasın (Kırmasın) diyorum. Mesele şudur:

Burada yazdığım yazılardan dolayı hem arkadaşlarımın hem de okuyucularımın bazıları SORUYORLAR: Affedersiniz:“Sen bu yazılardan herhangi bir ücret alıyor musun?” Diyorlar. Sormalarında çok haklılar ama bu ve bu tür sorulardan da çok rahatsız oluyorum. Bütün yazarlar, çizerler meta’ya yani; (paraya, menkul ve gayrimenkulü sevenler ya da sever gibi olanlara) yöneliktir. (Belli bir ücret alırlar) ama ben değil.

 Benim çabam, Allah(cc) Rızası içindir. Paranın ihtiyacımdan fazlası ile ilgim ve muhabbetim yok.

 Muhabbeti olanlar da kendileri bilir. (Ayet: Bakara 219. İNFAK(PAYLAŞIM) KONUSU. Çünkü tuz koktu ve kokmaya da devam ediyor. Gidişata acil ve aktif PROJELERLE DUR DENMESİ LAZIM. Dur denmez ise GELECEĞİMİZ TEHLİKEDE DEMEKTİR. Affınıza sığınarak ifade edeyim ki;  Benden söylemesi.

            Eğer yazılarımı okuyup da anlattıklarımı beğenen bir veya birden çok insanımız, “Doğru ve haklı söylüyor.” Der de; huy, yol ve yön değiştirir de; topluma, ailesine ve devletine hayırlı bir birey yolunda POZİTİF AKIL VE DÜŞÜNCEYE; KENDİNİ YA DA KENDİLERİNİ ADAY EDERLERSE; kendimi mutlu ve bahtiyar sayacağım. Şu anda toplumun, UYARIYA VE BİLGİYE EN FAZLA MUHTAÇ OLDUĞU DÖNEMDEYİZ. Kimin eli; kimin cebinde bilemiyorsun. Her şey; Arap saçı gibi karma karışık. Herkes; birbirinden mal kaçırmaya, birbirinden üstün olma ya da üstün olabilme savaşına, yarışına doğru, tabiri caizse; ZİRVEYE YÜRÜYOR!.. Hayır, bereket, kavramı; anlam bakımından dolayı can çekişiyor. Nerdeyse; kalmadı gibi bir şey. Allah(cc), bizi ISLAH EYLEYE!..Başka ne diyebiliriz ki. Fakir, komşu, gariban; kimsenin umurunda değil. Nereye el atsak, nereye baksak, her konu allak-bullak. Ben burada insanlarımıza Allah(cc) emri olan; Kuran’ı Kerim Azim-i Şan’da “Emrettiği İNFAK(PAYLAŞIM) Bakara Suresi 219. Ayet’ini okumalarını öneriyorum.”  İşte onun içindir ki benim sevap ve hayra İHTİYACIM VAR. Tekrar ifade edeyim ki bu yalan dünyada her şey para(meta) değildir. Yeri gelir; bir arkadaşın, bir dostun ya da bir Müslüman kardeşimizin yaptığı işi çuval dolusu para versen yaptıramazsın ama O, bir selamla yaptırır ve Allah(cc) en büyük dualarından biri olan,”Allah(cc) senden Razı ve Memnun olsun.” Duasına mazhar olur. Ne mutlu O şahsa!..Şu an da gidişat hiç iyi değil. Hiç kimse kusura bakmasın ama inanın; ne diyeceğime şaşıp kalıyorum.

            BAKINIZ: OLAYIN ÖZÜ, ANLAMI; BU VE BU GİBİ MUCİZELERDE VE HİKMETLERDEDİR!..

            BİR BAL ARISINI DÜŞÜNELİM: Bal arısının fizyolojik yapısı; bilmiyorum ama diğer arıların ya da arıgillerin yapısından farklı mı ki de; BAL dediğimiz, bir numara BESİN MADDESİNİ İMAL EDİYOR!

            Bakınız; 70’li yıllarda idi. (O tarihlerde Sağ-Sol vardı ve gençlerin arasında hâşâ Allah (cc) YOK-VAR KAVGASI İME KAZANMIŞTI. Aslında amaç başka başka idi. Ama o dönemde küresel güçler birbirleri ile kardeş gençlerimizi savaştırmak için buradan işe başlayarak, gençlerimizi SAHAYA SÜREREK; KARDEŞİ KARDEŞE DÜŞMAN EDİYOLARDI. Maalesef öyle de oldu. BECERLEDİLER DE. Şimdi ise değişik yollardan aynı ZİHNİYETİN BİR BAŞKA DEĞİŞİK VERSİYONLARINDAN İŞİ SÜRDÜRÜYORLAR. Emekli müftü Sami ASLAN HOCAM DİYOR Kİ:

            “Dünyadaki bütün bilim adamları toplansınlar küçücük bir arının yaptığı BAL GİBİ BİR BALI; ÇİÇEKLERİN ÖZ SULARINI ALARAK, EN MODERN LABARATUVARLARDA YAPSINLAR; HÂŞÂ BEN DE ALLAH’IN YOKLUĞUNA İNANAYIM. Ama yapmazlar, yapamazlar ve İspatlayamazlar. O halde Allah(cc)’in varlığına ve O’nun Büyük gücüne inanmaları lazım.” Diyor. Bu gün itibari ile toplumun birçoğu; yaradılış gayesini, neden, niçin, nasıl yaratıldığını bilmemektedir. İlmihalini yani, halinin ilmini bilmemektedir. Tarihini ve Ecdadını bilmemektedir. Kısacası MEYYİT-İ MÜTAHARRİK (Canlı ölüler) olarak yaşamaktadırlar. İşte ben de diyorum ki;

            Ben Allah-u Ta ala’nın Büyük Gücünün SEVDALISI VE DELİSİYİM!..Ya SİZ?..

Hangi gücün, neyin, kimin  SEVDALISI VE DELİSİSİNİZ?..

            BİR İNCİR ÇEKİRDEĞİNİ DÜŞÜNELİM: İnciri yiyorsunuz; afiyet olsun. Bu incir çekirdeğinin bir tanesi ağzınızda ki, iki dişin arasına sıkıştı. Bu incir çekirdeğini aldınız, bir masanın üzerine koyarak, bir mercekle baktığınızda içinde KOSKOCA BİR İNCİR AĞACININ BULUNDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ!.. Şimdi soruyorum: Bu incir çekirdeğinin içerisine; koskoca bir incir ağacını hangi bilim adamı, hangi prof. ve hangi uzman yerleştirdi ya da yerleştirebilir? Söyler misiniz?.. Şöyle bir düşünmeniz lazımdır ki; bu güç bir İLAHİ GÜÇTÜR!.. İşte ben bu İlahi Gücün SEVDALISI VE DELİSİYİM!..Ya siz, NEYİN SEVDALISI VE DELİSİSİNİZ?.. Allah hiçbir şeyi GAYESİZ VE MAKSATSIZ YARATMAMIŞTIR. Peki siz nerede ve nasıl duruyorsunuz?.. İşte, onun içindir ki bu

BÜYÜK GÜCÜN SAHİBİ ALLAH(CC) EMİR VE YASAKLARINA MÜMKÜN MERTEBE UYMAK VE YERİNE GETİRMEK LAZIMDIR… Biliyorum;

            Bazı kişiler; birkaç serzenişlerde bulunacak ama onları da HOŞ GÖRÜP Allah(cc) havale ediyorum. Ve Allah(cc), ISLAH EYLEYE Diyorum. Bakınız;

            Herhangi bir yapı düşünün. Siz o yapıyı direksiz, ayaksız ve kolonsuz ayakta tutabilir misiniz? Hayır. Mümkün değil.

            Bir de ayaksız, kolonsuz, direksiz olan; Gök kubbeyi düşünelim. Peki; Gök kubbeyi bu şekli ile ayakta tutan MUCİZE GÜÇ NEDİR, KİMDİR?.. Bana söyler misiniz?

            İşte ben O Mucizevî Gücün DELİSİ VE SEVDALISIYIM! Ya siz? Kusura bakmayın ama ya siz?.. Ya siz?..

            Hangi, gayrı meşru yolun; hangi kötü ve necis (Kesif-pis, kötü; hiç de hoş olmayan.) hareketin veya yolun SEVDALISISINIZ VE DELİSİSİNİZ?..Bana söyler misiniz?

            İstirham ediyorum. Eğer yanlış yolda iseniz; İblis’i kovarak doğru yola giriniz. Allah (cc) eminim size yardım edecek ve sizinle olacaktır.

            Küçük kalkar büyüğe bakar. Diye bir atasözü vardır. Hiç olmazsa çocuklarımızı düşünerek; ONLARA İYİ YOLDA ÖRNEK OLALIM. Örnek bir AİLE olalım. Altını özellikle çiziyorum. Herkes tarafından ARANAN bir adam olalım.

 

                                   GERÇEK BİR FIKRA

           

           (Bu fıkra ADIYAMANLI Sıraceddin Hocamın; EDEP YAHU adlı eserinden.)

                                                                             

            İlim yayma cemaatinden hoca efendinin biri bir gün; ilmi yaymak için yollara düşer. Bir Yörük çadırına misafir olur. Hal-hatır sorulup hoş-beş yapıldıktan sonra; ev sahibi, misafir hoca efendiye; “Ne hizmete geldiniz, nasıl yardımcı olabilirim.”Diye sorar. Hoca efendi ise “Ben ilim adamıyım. İlmi Müslüman kardeşlerimize anlatmak için dolaşıyorum, geziyorum.”Diyor ve ev sahibinin müsaadesi üzerine hoca efendi; anlatmaya başlıyor. Hoca efendi anlattıkça, ev sahibi pür dikkat dinliyor. Ev sahibi pür dikkat dinledikçe hoca efendi; anlattıkça anlatıyor, anlattıkça anlatıyor, anlattıkça anlatıyor. Allah(cc) Rızası için yorulmak, usanmak ya da anlatmayı bırakmak yok. Neyse, hayli bir zaman sonra hoca efendi ilmi anlatmayı bırakıyor ve ev sahibine “Kardeşim beni pür dikkat dinlediğin için seni tebrik ediyorum. Vallahi daha böyle dinleyen bir kardeşimize rastlamadım.”Diyor. Ev sahibi ise hocam hiç sorma.”Siz anlatmaya başladınız, ben ise konuşmaya başladığınızdan bitirene ve anlatmayı bırakana kadar hep sizin sakalınıza baktım. Sizin sakalınız bizim keçilerin sakalına benziyor.”Diyor ama tabi ki hoca efendi şok oluyor.

Ev sahibi zaten hoca efendiyi hiç dinlememiş. Hoca efendinin hep sakalına bakmış. Haliyle de ev sahibi anlatılan ilim konularından zerre kadar ne bilgi almış ne de FEYİZ almış.

Onun için Sıraceddin Hocam,”İlmin hangi konusunu anlatırsanız anlatın; gerçek dinleyip de alana anlatın. Yoksa yazık olur. Hem ilim zarar görür, hem de nefesinize çok yazık olur.”Diyor. Ben de İNŞAALLAH; bu yazılardan ve anlattığım konulardan kardeşlerimiz az da olsa bilgilenir, bilgi sahibi olur, öğrenir veya fayda görür de; hocamdan,”Allah(cc) Razı ve memnun olsun.”Diyen olursa; sevap kazanırız diye düşünüyorum. Her şey gönlünüzce olsun.

  

            Öyle diyor; Cengiz NUMANOĞLU KOMUTANIM  (ŞUUR) Adlı eserinde

 

            Cehalettir, O’nu inkâr nedeni,                    İnsanlar, el ayak, kol kafa beden,

            Ne mümkün görmemek, O var nedeni,      Hiçbiri birine benzemez neden?

            Beyin yönetirken, bütün bedeni,                Bir güç, bir irade var ki, hükmeden,

            Beyni kim yönetir, farkında mısın?         Dört yanını sarmış, farkında mısın?

 

            Eyüp Aleyhi‘s selamın vücudundan kurda RIZIK veren. Yusuf Aleyhi’s selam’ı kuyudan çıkaranları vesile kılan; gücün sevdalısı ve delisiyim. Başka bir şeyin delisi değil.

                    

            İşte ben; bu ve bunun gibi nice MUCİZE OLAYLARA hükmeden, O BÜYÜK GÜCÜN SEVDALISI ve  DELİSİYİM!..

            Çok önemli başka bir konuda buluşmak üzere, kalın sağlıcakla!   

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum