ÇÖZEMEDİM; ENDİŞELİYİM!..
10 Ocak 2025, Cuma 15:43Saygıdeğer okurlarım; öncelikle şu içinde bulunduğumuz ve hayırlara vesile olacak olan ÜÇAYLAR’INZI tebrik ediyor; bu üçaylar’ın, Türk – İslam Âlemine hayırlar getirmesi için Allah-u Teâlâ’ya niyaz ediyorum. Özellikle ve ayrıca da; dünyanın neresinde olursa olsun; Vatanı, Namusu, Dini, Ezanı, Bayrağı, Milleti ve Devletinin BEKASI İÇİN ŞEHİT OLMUŞ TÜM ŞEHİTLERİMİZE DE Allah (CC) dan da RAHMET DİLİYOR; ONLARA Dua ediyorum. Yazımın başlığından da anlaşılacağı gibi dünya gidişatı çok karışık olmaya başladı. Düzen bozuldu. Düzenin; düzelmediği gibi ok da yaydan fırladı ama nereye SABLANACAĞI BELLİ DEĞİL!.. Fakat ne hikmetse; bu defa AHKAM KESENLER; Atıp – Tutanlar TÜREDİ!.. Beni korkutan, endişeye düşüren MESELE DE; Asıl TARİHİ KONULARIN NE YAZIK Kİ; DÜNYA KAMUOYU ÖNÜNDE TARTIŞILIYOR OLMAMASIDIR!.. Lütfen!.. bu konuları araştıralım, okuyalım ve ÇOK DERİN DÜŞÜNELİM!..Bakınız!.. Bu savaş başladığından buyana, nerdeyse 1,5 yıl olmak üzere. Ben bu süreç içinde, bu savaşı Kudüs TV’den izledim ve en çok protesto eden, kınayan grup olarak; doğruyu söylemek gerekirse, MİLLİ GENÇLİK VAKFINI gördüm. Bir de; TV’lerde masa başlarında adım atmayan sadece sözle; (K) Sayın Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan’ı gördüm sık olarak!.. Diğer taraftan bazılarının sevmeyerek ve Kürt dediği bu insanlarımız; doğuda birçok illerimizde protesto düzenlediler. Ama başka insanları; dernek ve kurumları, siyasi parti ve gençlik kollarını göremedim. Eğer; yaptılar da has bel kader görmediysem onlardan çok özür dilerim. Hatta bizzat kendim tabiri caizse adeta öldüm, öldüm dirildim ve çok çırpındım. Ve arkadaşlar gelin; siyasi görüş, etnik köken, güzel – çirkin demeden; şu parti bu parti; şu dernek, bu dernek demeden; sadece Düziçililer olarak; Düziçi’nden Osmaniye’ye kadar yürüyerek İsrail’i PRTESTO edelim dedim ama kimseye ne anlatabildim; ne de birini yerinden oynatabildim. Ayıp olmasın, bir ara tek başıma yürümeyi düşündüm. Onu da vatandaşlarımın,”Vay bee... Hocamız kafayı oynatmış, tırlatmış, yazık olmuş” Diyerek üzülmesinler diye yürümedim. Onun içindir ki, BU GİDİŞATI ÇÖZEMEDİM, ÇÖZEMİYORUM VE ONUN İÇİN ENDİŞELİYİM! Bakınız!.. 2 Ocak 2025 Tarihli (Günlü) TÜRKGÜN GAZETESİ’NDE BELİRTİLEN VE GALATA KÖPRÜSÜ’NDE YÜRÜYÜŞE 450 bin kişinin katıldığını yazarak; gazetenin birinci sayfasının hemen başında; şöyle bir MANŞET Okudum. İç kısmında yürüyüşü hazırlayan TÜGVA(Türkiye Gençlik Vakfı.) Şimdi gerçekten buraya bir bakınız. Böylesi kötü ve kara günlerde olması gereken de bu. Artı; hangi dernek, kuruluş olursa olsun; hangi sivil toplum kuruluşu; hangi siyasi parti olursa olsun. Tebrik ediyorum. Yine diyorum ki! Yürüdüler de rastlamamış isem, özür diliyorum. Ancak yürümediler; İsrail’i böyle kalabalıklarla protesto etmedilerse ŞAYET; Lütfen o zaman şu SORUYU; siz saygıdeğer okuyucularımla paylaşmama müsaade ediniz.
Savaş 7 Ekim 2023 Tarihinde başladı 1,5 yıldan beri devam ediyor. Buna aslında savaş da denmez. Bu savaş, tamı tamına ALÇAKCA BİR SOYKIRIM; BİR KATLİAMDIR!.. O halde SORUYORUM? 1,5 yıldan beri bu savaştan haberiniz yok mu idi? Bu soykırımları, katledilen insanları, parça, parça edilen bebeleri görmediniz mi? Daha da ACISI; ULU ORTA, meydanlarda; ŞEREFSİZ, HAİN; İNSAN DEMEYE BİN ŞAHİT GEREK OLAN; SİYONİST ASKERLER TARAFINDAN, FERYATLARLA; KAMPLARA GÖTÜRÜLEREK; TECAVÜZE UĞRAYAN MÜSLÜMAN KADINLARI GÖRMEDİNİZ Mİ? BU ZAMAN SÜRECİNDE; UYUYOR MUYDUNUZ? BİLMİYOR MUSUNUZ? HABERİNİZ Mİ YOKTU? Yoksa bilmem ne adalarına, GÜLÜSTAN BAHÇELERİNE TATİLE Mİ ÇIKMIŞTINIZ? Türkiye’nin azda olsa birkaç illerinde de Protestolar yapıldı. Onları da tebrik ediyorum. Yalan mı şöyleyim ama ben bu süreç içinde böyle bir yürüyüş görmedim. Kıymetli okurlarım; bu düşüncelerimi burada İCRA EDERKEN; utanıyorum. Bir Müslüman olarak sizlerden özür diliyor ve utanıyorum. Benim içim yanıyor. Fırsat kollayanların, tuzu kuru olanların; af buyurun, tabiri caizse bilmem nereleri yanıyor? Malumunuz savaş riskli ve tehlikelidir. Onun için tehlikeli zamanlarda meydanlarda İstanbul ve bir kısım yerlerde üç yüz – beş yüz gibi topluluklar halinde insanlar yollarda yürüyorlardı ama bu 450 bin gibi bir kalabalık aniden, birden bire bilmem nerden çıktı bile mi yorum. Kimse kusura bakmasın. Savaş genişleyip yavaşlayınca; bir de Suriye iklimi yumuşayınca herhalde tuzu kuru olan fırsatçılar, kral olmaya namzet; kahraman gözü açıklar, herhalde kendilerini teşhir (göstermek) etmek için işe buradan başlamak istemişlerdir. Bu çizgiler ince ama anlamı çok derindir. DERİNLEMESİNE İNEREK İNCELEMEK YÜREK VE BEYİN İSTER. Sonra yapılan bu tip etkinliler; Allah (CC)ın Rızası için yapılan hareketlerdir. İşte onun içindir ki bu toplumu, bu milleti, bu gidişatı ÇÖZEMEDİM VE ENDİŞELİYİM..... Sakının haa..; bu gibi insanlar hafif bir güneş gördüğünde asla hemen meydanlara çıkmasın. Fırtınayı, tipiyi görünce de; aman haa... Meydanlardan kaçmasın. Hiç kimse bir ENİŞİN bir de YOKUŞU olduğunu unutmasın. Ortadoğu sadece isim olarak basit değildir. Üzerinde basit hesapların yapılacağı bir bölge ya da mekânda değildir. Çünkü yıllardan beri O MÜBAREK TOPRAKLARDA KUDÜS’ÜN YETİM ÇOCUKLARI MÜCADELE VERMEKTEDİR!..Görünüşte nispeten tehlikenin gittiğini görüp bol keseden atan ve kalabalığı sokaklara, meydanlara çağırarak bol keseden atarak kahramanlık tasarlayanlara; önce kendi kendilerini tanımalarını sonra tarihinizi, daha sonra dünya tarihini öğrenmelerini ve Jim Mars’sın,”Dünyayı Yöneten Gizli Örgütler.”Adlı esrini acilen, hemen okuyup incelemelerini tavsiye ediyorum. Dünya nasılmış, bir Görsünler bakalım. Dünyanın plan, proje ve gidişatının programı oradadır. Aklıma gelmişken söyleyim. Aracınızın yakıtı olmasa ya da tekeri (lastiği) patlarsa; yolculuk yapabilir mi siniz? Hayır. Kuru kafanın topraktan başka kimseye faydasının olmadığını bilmiyor musunuz? Yoksa farkında değilmi siniz? Kafa, beyin var ama içinde AKIL VE KÜLTÜR OLMAYAN KURU KAFANIN; neye faydası var? Kafa, beyin var ama AKIL, KÜLTÜR olmaz ise kime neyi anlatırsın? İşte ben bunun için GİLLERİ ÇÖZEMEDİM; ONUN İÇİN ENDİŞELİYİM!..
Daha önceki yazılarımda da bu gidişattan endişeliyim. Çünkü bana konuşluklu, danışıklı dövüş gibi geliyor demiştim. Bu görüşüm yüzde doksan doğru çıktı. Çünkü hain Netanyahu ve İsrail askerleri malumunuz; ORTADOĞU’DA hemen, hemen işgal etmediği toprak koymadığı gibi SOYKIRIMDAN GEÇİRMEDİĞİ MÜSLÜMAN DA KOYMUYOR. Kimseyi dinlemiyor. Böyle bir dünya var mı? Ben bilmiyorum ama bilmem siz biliyor musunuz? Af buyurun; çok özür dilerim; bunları sizinle paylaşırken utanıyorum. Ne hikmetse HAİNE dünya SÖZ GEÇİREMİYOR. Ne durdan anlıyor; af buyurun; ne de ZIRDAN ANLIYOR! Bilmiyorum, BÖYLE BİR DÜNYA VAR MI? Soruyorum? Uluslararası anlaşmalar, NATO Anlaşma maddeleri; BM, AB maddeleri vs. vs. nerede kardeşim, nerede? Kimse ekâbir, ekâbir konuşmasın. İnsanlarımızı kandırmayalım ve aldatmayalım. Güç kimde ise dünya onundur. Eğer güç yetmiyorsa; ne yapılması gerekiyorsa milletçe; onu yapmak lazım diyorum. Allah-u Ekber!.. Saygıdeğer okurlarım. Yahudiler, Ortadoğu’da büyük bir YAHUDİ KIRALLIĞI KURMAK İSTİYOR VE ONUN İÇİN SAVAŞTIKLARINI AÇIK, AÇIK SÖYLÜYORLAR!.. Peki, biz ne yapacağız? Söyleyeyim: Eğer o hain ŞER ODAKLARI bize bu şekilde MUSALLAT olursa ki; Allah-u Ta ala o günleri göstermesin; Allah (CC) izni ile bizde işimizi biliriz. Onlara şu gerçeği tekrar bir daha hatırlatmak isterim. Savaş bizim için bir DÜĞÜN – BAYRAM HÜKMÜNDEDİR (ANLAMINDADIR.) Hatta ataları,”Türkler; savaşmayı savaş sayalar; hastalanıp yatakta ÖLMEKTEN HAYÂ EDERLER; UTANIRLAR.”Diye söylemektedirler. Şunu da yine hatırlatmak iterim ki; Selahattin Eyyubi’ler ölmedi haaa..... İşe Hıttın Köyünden başlayıp, Taba riya Kalesi’ni alarak savaşı sonlandıracaklar. Bu savaş, hiç şüphesiz; Türk – İslam BİRLİĞİ SAVAŞI OLACAKTIR!..
Daha öncede yazdım ama kimseye anlatamadım.”Uslanmayanı etmeli tekdir; tektirle uslanmayanın hakkı kötektir.”Diye bir atasözünün olduğunu ve bu söze göre de hainin bir tokat yemesi lazım olduğunu yazdım ama yine bir şey çıkmadı. İşler gittikçe sarpa sarıyor. Bazılarının, “İyiye gidiyor; iyi olacak.” Demesine bakmayın. Şu günün dünyasının içinde bulunan sorunlar yumağının yuvarlanması; yuvarlandıkça da bir ATEŞ TOPU haline gelmesini ne yazık ki; çoğu insanımız görmüyor ya da sezmiyor veya hiç inanmıyor, BİLMİYOR!.. Hani; NATO üyesi bir devlete; hariçten bir saldırı ve tecavüz olduğu zaman; hep birlikte mücadele edilecekti? Bırakın mücadele etmeyi; PKK’YI / YPG’Yİ EĞİTİP, SİLAHLARLA DONATIP; MEHMETÇİKLE SAVAŞMAK İÇİN SURİYE’YE GÖNDERMEDİ Mİ? Bir de şu sözlere bakalım. Amerika’nın başındaki devlet yetkilileri ve askeri üssünün bulunduğu yer Genel Kurmay’ı PENTEGON YETKİLİSİ HEP BİR AĞIZDAN; NASIL ÜLTİMATOM VERİYORLAR? BİLİYORMU SUNUZ? Söyleyeyim. Hep bir ağızdan, KORO HALİNDE,” YPG terör örgütü değildir. Suriye’de PKK/ YPG bizim KIRMIZIÇİZGİMİZDİR.”Diyor. Birileri kalkıyor,”Bu örgütlere dokunana Cehennemi dar ederim.”Diyor. Şu işe bakın yahuu..? Kaldı ki biz; NATO ÜYESİYİZ. Maşallah, maşallah!..Vahim olarak DAHASI VAR. Şu meseleyi ne yazık ki; vatandaş bilmiyor; bilenlerde söylemiyor. O mesele KIBRIS. Bizim canımız, SINIR KARAKOLUMUZ; Atalarımızın bize bırakmak için CAN VERDİĞİ, KAN DÖKTÜĞÜ; M. K. Atatürk’ün Fethiye’de arkadaşları ile gezerken Kıbrıs’a bakıp,”Arkadaşlar!.. Hatay; benim meselem. KIBRIS, bizi bekler. KIBRIS’I ALACAĞIZ! DAHA SONRA ÜLKÜM (HEDEFİM) Musul ve Kerkük olacaktır!”Der. BELGE;( 1923 tarihli Devlet Arşiv) inden. Ve Harika Yakarın notlarından. Şimdi gelelim güzelim KIBRIS’IN TARİHİ; STRATEJİK KONUM VE ÖNEMİNE!. . Tarihten günümüze kadar Kıbrıs Avrupa’nın gözdesi ve kıskanırı olmuş. Konumu ve strateji bakımından hep Avrupalıların cazibelerini CELBETMİŞTİR. Onun içindir ki; Avrupalılar gıyabında paylaşamamışlar. Hatta çoğu kez ve yer, yer buraya seferler düzenlemişlerdir. Daha sonra Türkiye 1950 yılında Avrupa Konseyinin ilk yeni üyelerinden biri (13. üye) olmuştur. İşte YABANCILAR; Kıbrıs’ın, Akdeniz de konumu ve stratejik önemi olması bakımından; hep burayı almak olmuştur. Plan, İtalyan kuramcısı Mac Yawell’ in prensibi olan; kaleyi içerden fethetme stratejisi. Daha o günden bu güne kadar; şu gün bile hala,”KIBRIS’I VERİN, KURTULUN DEMEKTEDİRLER.”Soruyorum: Yetkililer ve siyasiler bu konuyu neden söylemiyorlar? İşte bu toprakların her karışı stratejik birer nokta olduğundan; içinde bulunduğumuz süreç günbe gün ÜÇÜCÜ DÜNYA SAVAŞINA YAKLAŞMAKTADIR!.. İşte; dünya tarihinin varoluşundan buyana Ortadoğu’nun bu toprakları çok, çok zengin, verimli, konumu ve stratejisi bakımından göz kamaştırıcı bir özelliğe sahip olduğundan; yabancılar tarih boyu buralara yer, yer seferler düzenlemiş ama muvaffak olamamışlar. İnşa Allah, ne yaparlarsa yapsınlar; hangi tür ENTRİKALARIN içerisinde olurlarsa olsunlar; yine de muvaffak olamayacaklardır. Bu ruh’un özü; özeti, KUR’AN’I Kerim’in Enfal Suresi’nin; 17. Ayeti’nde mevcuttur. Bu Ruh’u müsaadenizle bir soru cümlesi ile güçlendirmek istiyorum!.. Sorum; hangi meslekte, hangi sıfatta, hangi din de ve mezhep de olursa olsun, herkes içindir. Din adamlarımız da dâhil. Allah-u Teala sonumuzu hayır eyleye inşa, Allah!.. Soruyorum? Lütfen kendimizi yoklayalım ya da kendimizi yargılayalım!.. Hangimiz ruhumuzu; bu Enfal Suresi’nin 17. Ayet’inin Ruhu ile BULUŞTURDU ya da KUCAKLAŞTIRDI? Söyler mi siniz? Bakınız: Medya’dan duyduğumuz ve boyalı basından anladığımıza göre; Kıbrıs’ın Rum kesimine ve Girit Adasına OLASI BİR 3. DÜNYA SAVAŞINA KARŞI; KÜRESEL GÜÇLERE AİT; BİLİNEN bir kısım devletler tarafından ÇELİK KUBBE YERLEŞTİRDİKLERİ VE YIĞINAK YAPTIKLARI SÖYLENMEKTEDİR!..Kimse bu konulardan bahset mi yor. Acaba neden? Katil, SOYKIRIMCI Netanyahu; gördüğünüz gibi KANA DOYMUYOR!.. Aslında bence asıl BÜYÜK İBLİS (ŞEYTAN), hain; buna destek veren ve ARKA ÇIKAN bilinen O TÜM DEVLETLERDİR. Peki, biz ne yapıyoruz? Protesto yapmakta bile aciz kalıyoruz!..Daha hala ürünler boykot edilmedi ve bazı devletlere TAVIR KOYUP; KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZE NE YAZIK Kİ; SAHİP ÇIKAMADIK. İtiraf edeyim ki; şahsen ben utanıyorum. O hain Netanyahu; Suriye’nin GOLON TEPELERİNİ DE BAHANE EDEREK; Amrika’ya,”Türkiye ile OLASI BİR SAVAŞA GİRMEMİZ DURUMUNDA; SAVAŞ MÜHÜMMATINA İHTİYACIMIZ OLACAKTIR.”Diye YALVARMAKTADIR!.. Olası bir savaş için ödenek ve destek istemektedir.İşte onun için diyorum ki; Ben bu gidişatı; devletler arasında ki silik, fulü (Puslu, berrak değil vs.) ve çarpık TAVRI; Çözemedim ve ENDİŞELİYİM!.. Müslüman devletlerin ise Müslümanlara SAHİP ÇIKMAYIP, VURDUMDUYMAZ VE UYUŞUK; ACAYİP BİR TİP OLUŞLARINI; Allah-u Teala’nın kendilerine verdiği akıl ve kafayı POZİTİF olarak çalıştırmayarak karınlarına çekip, KAMUFLAJ, yani GİZLENİŞLERİNİ ÇÖZEMİYOR VE ENDİŞE EDİYORUM!.. Onlara şunu demek istiyorum.... Merak etmeyin. Bu duruşunuzun MÜKAFATINI; öbür dünyada Allah-u Ta ala’dan alacaksınız diyorum!..
Şu son günlerde nedense nahoş, nahoş genel içtimai hayatın HUZURSUZLUĞUNU daha da çok HORTLATACAK, KÖRÜKLEYECEK bazı kavramlar, ortaya atıldı. Bu kavramlardan gündeme daha çok gelen öne çıkan iki konunun biri; terörist başı İmralı canisi APO. İkincisi ise BOYKOT KELİMESİDİR. Bakınız; CANİ’NİN MESELESİ; Türk Milleti’nin nezdinde bitmiştir. Olsa kötümü olur? Hayır olmaz. Aksine çokta iyi olur. Olur, ama olmaz. NEDEN? ÇÜNKÜ gördüğüm kadarıyla, devlet hayrına değil; SAPIK DÜŞÜNCE, TAVIR VE KÖTÜ NİYETLERİN EMELLERİNE HİZMET EDİLMEKTEDİR. Eğer hem VATANDAŞ; hem de DEVLET YETKİLİLERİ GERÇEKTEN; ÇÖZÜM istiyorlarsa; SAMİMİLER ise BUYURSUNLAR. Çok veya ileri - geri konuşmanın gereği yok. Buyursunlar. Asıl ve GERÇEK BELGELERE; TARİHİN DERİNLİKLERİNE GİDELİM. Çokta sürmez. Ben varım. HODRİ MEYDAN. Eğer bu konunun biran önce samimi olarak; TİYATRO DEĞİL DE; ÇÖZÜM İS-Tİ-YOR-LAR-SA!..Çünkü APO meselesi ÇOK DERİN bir MESELEDİR. Onun için başka zamana bırakmanın fayda sağlayacağına inanıyorum. BOYKOT KAVRAMINA (KELİMESİNE) bakalım!..
Saygıdeğer okurlarım; affınıza sığınarak; şu konuya odaklanmamızı (Adapta olmamızı) istirham ediyorum. SORU: Anlam bakımından BOYKOT kelimesinin ÇÖZÜM MERKEZİ vatandaş mı? Yoksa DEVLET Mİ? Elbette ki; DEVLET! Devletin idaresinde bulunan Maliye, Ticaret vs. gibi BAKANLIKLAR, Genel müdürlükler, müdür ve şube müdürleri, memur ve işçileri; güvenlik güçleri vs. gibi imkânlar vatandaşta var mı? Hayır. O halde bu kanayan yaranın çaresi de; çözümü de; ÇÖZÜM MERKEZİ DE; DEVLETTİR. Devleti idare edenler ÇÖZECEKTİR. Şayet çözemiyorsa ya da gücü yetmi yorsa bırakması lazımdır. Eğer bu BOYKOT görevini VATANTAŞA HAVALE edersek ki; bu vatandaşı birbirine düşürmek ve düşman etmek olur ki; o zaman topluma yazık olur. Maşa, birilerinin elinde dururken; ben NEDEN ELİMİ YAKAYIM Kİ?.. Ben deli miyim? Allah(cc) Aşkına. Bu tavır, bence vatandaşla ve vatandaşın aklı ile alay etmekten başka bir şey değildir. Burada vatandaşlarıma şunu söylemek istiyorum. Sakının ha; alacağınız ürün kaliteli değil ya da pahalı ise itiraz edip huzursuzluk veya kavga çıkartmanın anlamı yok. O görev devletin. Benim ya da senin değil. Herkes; kendi görevini kendisi yapacaktır.
Bir başka ÖNEMLİ KONUDA BULUŞMAK ÜZERE KALIN SAĞLICAKLA
Hamza ESER Tel:0535 214 15 15
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum