Osmaniye
29 Nisan, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    30.56
  • EURO
    32.84
  • ALTIN
    1982.3
  • BIST
    8757.66
  • BTC
    43248.04$

KIZILELMA NEDİR;NE DEĞİLDİR?

04 Nisan 2024, Perşembe 08:51

      KIZILELMA

      BİRİNCİ BÖLÜM: 

            Saygıdeğer okurlarım; KIZILELMA konusu Türk Tarihi’nin, çok derinliklerinden günümüze kadar uzanan-gelen bir konu olup, Prof. Dr. OSMAN TURAN Hocamın TÜRK DÜNYA NİZAMININ MİLLİ, İSLAMİ, İNSANİ ESASLARINI KONU ALAN VE TARİH ARAŞTIRMALARI sonucunda (TÜRK CİHAN HÂKİMİYETİ MEFKÛRESİ TARAHİ) ADLI ESERİ’NDE VE ZİYA GÖKALP Hocamın (KIZILELM A ADLI ESERİ’NDE) geniş yer verilmektedir.

            Bu nedenle, bu konuyu kısa yazmak mümkün değil ama mümkün olduğu kadar kısa, kısa bölümler halinde yazmaya çalışacağım. Şayet; bu konuda siz saygıdeğer okurlarımı azda olsa bilgilendirebilirsem, kendimi mutlu addedeceğim. (Sayacağım.)

            Yazıma başlarken; Türk İslam Âlemi’nin ve siz saygıdeğer okurlarımın; şu içinde bulunduğumuz on bir ayın Sultanı MÜBAREK RAMAZAN AYI’NIN ve sonunda kutlayacağımız (Karşılayacağımız) MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMI’NI TEBRİK EDİYOR; HAYIRLARA VESİLE OLMASI İÇİN DE ALLAH (CC) NİYAZ EDİYORUM. Malumunuz, şu içinde bulunduğumuz ve içimize sindiremediğimiz MAKÜS (kötü) giden şu zamanda KUDÜS, MESCİD’İ AKSA, GAZZE ve tüm KUTSAL DEĞERLERİ BAĞRINDA BULUNDURAN KUTSAL TOPRAKLAR İÇİN DE; bu kötü giden zamanın hemen son bulması için de ALLAH-U TEÂLÂ’YA YALVARIYOR ve biran önce son bulmasını DİLİYORUM!

            Bazı kıymetli okurlarım bazı kelimelerin anlamını bilemeyip, sitem ediyorlar. Onun için, kelimelerin anlamlarını yazmayı faydalı buluyorum. Mefkûre: (Ülkü, Hedef, Amaç, Bir şeye hâkim-sahip olma. Arzu ettiği hedefe varabilme ve varma hedefidir.) anlamlarındadır. Saygıdeğer okurlarım; yazılarım üzerinden beni çoğu kez düşündüren bir mevzuu var ki; o da yazılarımın uzun olması. Şöyle bir gerçekte var ki; az örneklerle anlatmak istediğimiz konu, pek anlaşılmadığından; konuyu daha çok belge ve örneklerle ANLAŞILMASI için BESLİYOR olmamızdan kaynaklanmaktadır. Ama şu da bir gerçek ki; beni eleştirmelerinden hoşlanıyorum ve saygı duyuyorum. Hatta beni çok büyük kayalarla taşlayın. Taşlaya, taşlaya daha net ve kesin sonuca; istenilen sonuca; daha emin sonuca varırız diyorum.

            Çok sevdiğim; saygı duyduğum bir müfettiş arkadaşım, meslektaşım, bir yazımın sonuna bir meyil atarak; bir not düşerek şöyle diyor. (Hamza hocam kalemine güç. yazın çok güzel olmuş. Amaa.... ZÜLFÜYARE DOKUNMUŞSUN.) Diyor. İnanın öyle mutlu oldum ki; dünyalar benim oldu. Çok teşekkür ederim. Ben ise Sayın Hocama şu konuyu demek istiyorum. Lütfen, bana kalp kırmamanızı istirham ediyorum ve şöyle izah etmek istiyorum. Sayın Hocam; keşke o ZÜLFÜ YÂR dediğin yeri bana meil olarak atsaydın da kendi, kendime sorsaydım. Çünkü ben tabiri caizse; kılı kırk yararak yazıyorum. Doğruları yazıyorum. Birilerini yerin derinliklerine gömüp AŞAĞILAYIP; YER MİYORUM. Birilerini de YILDIZLARA ÇIKARIP; ÖDÜLLENDİR MİYORUM. Adaletli ve doğruları yazıyorum. Sayın Hocam şu notu da hemen düşmek istiyorum. Sayın Hocam; GAF DAĞI’NIN beri tarafını değil de; lütfen, öbür tarafına da bir bakınız. Oraya baktığınız zaman; inanın bana hak verecek ve teşekkür edeceğinizi UMUYORUM. Bir de (Bakara Suresi, 282. Ayet’ine) bakınız! LÜTFEN. Ben asla ve kat’a gönül kırmam. Kim olursa olsun, beni eleştirebilir ama olumlu, yapıcı ve kırıcı olmamak şartıyla eleştirmeye devam. Çünkü atalarımızın, “insanlar konuşa, konuşa; hayvanlar ise koklaşa, koklaşa tanışırlar.” Diye bir sözü vardır. Unutmayalım. BAKINIZ; tamda burada konumuzla ilgili olarak bir fıkrayı yazmadan edemeyeceğim. Aslında bu fıkra; Türk Tarihi’nin, Kızılelma’’nın ve İLMİ SİYASET’İN bilinmeyen yönleriyle daha çok ilintilidir (ilgilidir.) Hatta tüm davranışlarımız, ahlakımız, hal ve hareketlerimiz, jest ve mimiklerimiz; hatta ADAB’I MAAŞERET KURALLARI içinde geçerlidir.

            FIKRA:

            Bir gün; MEDRESE’DE Dini eğitim gören; İMAM OLMAYA ADAY olacak bir öğrenci; Hocasının huzuruna çıkarak, (Hocam! Ben, imamlık yapacak kadar yeterli eğitimimi aldım. Memleketimize ya da bir başka memlekete İMAM olmaya gideceğim. Müsaadenizle artık benim İcazet’imi (Diploma, belge) verir misiniz? Almaya geldim.)der. Hocası öğrenciye(Evladım! Sen daha imamlık yapacak bilgiye sahip değilsin. İstenilen Olgunluğa erişmedin. Eğitime biraz daha devam etmen gerek. Sen daha hamsın, yetmedin. Yetmen gerekiyor.) Dediyse de öğrenci ikna olmuyor. Hocası öğrenciye GEÇİCİ bir BELGE vererek (Haydi oğlum git. Yolun açık olsun. Başarılar dilerim.) Diyor ve öğrenciyi uğurluyor.

            Öğrenci belgeyi, valizini, eşyalarını alarak oradan ayrılır ve yola koyulur. Bir memlekete varır. Günlerden Cuma günü olduğu için oranın Cami’sine, namaz kılmaya varır. Öğrencinin vardığında Hoca da vaaz vermektedir. Öğrenci abdestini alır ve içeri girerek vaaz’ı dinler. Namazdan sonra öğrenci cemaatten önce hemen Cami’nin avlusuna çıkar ve cemaate dönerek; (Ey cemaat! Sizin bu Hocanız var ya; size vaaz yerine hikâye anlatıyor. Dini konulara hiç mi hiç; dokunmuyor. Siz ise bize Din’i bilgi veriyor diye kuzu, kuzu dinliyorsunuz. Hocanız hep yanlış anlatıyor.) Derken; Hoca hemen öğrenci İmama dönerek, (Siz de kim oluyorsunuz? Benimle imtihana (sınava) var mısın?) Diyor ve imtihana cemaatin önünde karar veriyorlar. Hoca öğrenciye, (Bir İNEK yap bakalım?) dediğinde; Öğrenci hemen yazı ile İNEK yazıyor. Tabii bu arada cemaat okuryazar değil ki. BU YAZIDAN hiç bir şey anlamıyorlar. Cemaat, birbirlerine bakıp; “bilmiyoruz” der gibi dudak büküyorlar. Genç çocuğun ülküsü, amacı, hedefi; yani KIZILELMASI imam olmaktı fakat kaybediyor. Öğrenci olan genç İmam Hocaya, (Peki sen yap bakalım.) Dediğinde Hoca hemen; bir inek resmi çizerek, (Oldu mu?) Deyip cemaate gösterdiği zaman; cemaat hemen, (Bu inek.) Diyorlar ve genç İmam imtihanı (sınavı) kaybediyor. Artık, üstüne üstlük, fazladan bir de DAYAK YİYEREK Medreseye boynu bükük geri dönüyor.

            Genç İmam, mahcup ve üzüntü içerisinde Medreseye varır ve hocasından özür dileyerek, (Ben sizden affımı istirham ediyorum. Ben yanlış yapmışım. Tekrar sizden DERS ALMAYA GELDİM.) Der ve yeniden eğitimine devam eder. Bu eğitim süresi 8-10 ay sürer. Bu defa Hocası nöbetçi öğrenciyi göndererek;   (Falan öğrenciye söyle bana gelsin.) Der.

            Öğrenci (Buyurun Hocam beni istemişsiniz. Bir emriniz mi var?) Deyince; Hocası ona, (Gel evladım gel. Sen artık İmamlık yapacak seviyedesin.) Der ve asıl icazetini (sertifikasını, belgesini) yani diplomasını verir ve vedalaşırlar. Artık, genç imam yola koyularak; dayak yediği camiye gelerek; abdest alır ve içeri girer. Namaz sonrası yine Genç İmam hemen cemaatten önce caminin avlusuna çıkar ve cemaate hitap ederek; (Ey cemaat; sizin bu imamınız var ya!.. Öyle bir derin; öyle bir muhterem hoca ki; hiç sormayın. Daha eline su koyacak hoca yok. Hem de bu hocanız Allah (CC) da bilir ya doğrudan; sorgusuz, sualsiz Cennet’liktir. Ancak; sakalından bir kıl alıp ölene kadar saklayan cemaatteki her bir Müslüman da aynen Hoca gibi Cennet’e girecektir.) Der.

            Bu sözü duyan cemaat durur mu? Durmaz. Hemen hocaya koşarak, hocanın sakalından bir kıl koparan sevinir. Nihayet Hocanın sakalında kıl kalmamıştır. Yapacak bir şey de yok artık. Hoca genç İmama dönerek şöyle der. (Delikanlı; belli ki İCAZET’İNİ (Belgeni, diplomanı) EHİL (emin) yerden almışın. Bana eyvallah. Haydi, Allah (CC) emanet ol.) Der ve genç imama cami’yi bırakarak oradan ayrılır.

            Görüldüğü gibi hocanın hedefi de zaten bir camiye imam olmaktı; o da GERÇEKLEŞTİ. Herkesin bu belgede ki anlamdan mutlaka ve mutlaka, bir DERS ÇIKARTMASI LAZIMDIR!.. Herhangi bir iş yapacağı zaman; çok düşünüp öyle karar vermesi lazım. Ve de; o konu ile ilgili yeterli bilgi ve beceriye sahip olması lazımdır. Unutmayalım ki; LAMBA OLMAYAN ODA, DAİMA KARANLIKTITR. Su olmaz ise bardak dolmaz. Araba yakıtsız gitmez. Acemi şoför arabaya takla attırır.

            Bu mevzuları bir de SİYASETTE DÜŞÜNELİM BAKALIM!.. ÖZELLİKLE ŞU KONUYA DİKKATİNİZİ ÇEKMEK  VE BİRKAÇ SORU SORMAK İSTİYORUM!.. Güneydoğu Anadolu’ya OPARASYONA GİDEN MEHMETÇİĞE SORUYORLAR:

            (ASKER!.. Nereye gidiyorsun? KIZILELMAYA gidiyorum!..)Diyor. Allah Aşkı’na soruyorum; KIZILELMA SADECE; Güneydoğu Anadolu Bölgesi mi?.. Müslüman’ın İlk Kıblesi MESCİD-İ AKSA nerde? Nerede KUDÜS? O MÜBAREK; MİS KOKULU; MÜSLÜMAN OLARAK; PEYGAMBERLERİMİZİN TOPRAKLARI; MÜLÜMANLARA MİRAS ÖZ VATANLARI NEREDE?..Bu Kutsal Topraklarda,Canı Pahasına; Kutsallar için ÖLÜM - KALIM MÜCADELESİ VEREN; SAVAŞAN; Soy Kırımdan Geçirilen; KUDÜS’ÜN  O YETİM ÇOCUKLARINI görmüyorlar mı bu Müslümanlar? YAZIKLAR OLSUN!.. Şunu herkes iyi bilsin ki; Allah (CC) esirgesin, üçüncü dünya savaşına günbe gün adım, adım yaklaşmaktayız

             Saygıdeğer arkadaşlar!..Bu konuda lütfen HASSAS ve duyarlı olalım.

            İnanın; boynuzsuz koyun boynuzlu koyundan hakkını alacaksa eğer; bu KUDÜS’ÜN YETİM  ÇOCUKLARI DA; Bu suskun, pervasız, boynunu içine çeken, TUZU KURU MÜSLÜMAN VE Müslümanlardan; Müslüman görünümlü devletlerden ve insanlardan hiç şüphesiz ki; HAKLARINI ALACAKTIR!.. FİLSTİNDE bir taraftan KATLİAMLAR ve SOYKIRIMLAR YAPILIRKEN; efendim; ateşkes için falan gün olmadı. Filan gün ya da haftaya görüşülecek; BABINDAN söylemler yapılmaktadır. Geçiniz böyle söylemleri!.. Bu tür söylemler; GÜNDEMİ OYALAMA VE ZAMAN KAZANMA TAKTİKLERİDİR! Bu SÜREÇTE ise ne kadar Müslüman’ın daha KATLEDİLECEĞİNE bakacaklar.

             Şimdi soruyorum: Devletlerarası TÜM ANLAŞMALAR Ve ilgili; tüm kanun MADDELERİ NEYE YARIYOR?..

            Sizi çok, derin düşündürmelere sevk edecek; ve ilginç olarak; daha doğruyu söylemek gerekirse; KIZILELMA’YI; İSLAM ANLAYIŞI; TÜRKLÜK GURUR VE ŞUURU AÇISINDAN OLMAK  ÜZERE ; İki Açıdan inceleyip, siz saygıdeğer okurlarıma sunarak, izah (anlatmaya) ÇALIŞACAĞIM!..

            Çok önemli BELGELERİ sizinle paylaşacağım gün BULUŞMAK üzere; kalın sağlıcakla...

 

            0535 214 15 15

            Hamza Eser

            Arş / Yazar

                                                                                                                 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum